Bize Ebu Küreyb ve Musa b. Hizâm, onlara Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Meysere el-Eşceî, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasuûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır. Bu kemikte en eğri kısım üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın. Onu kendi hâlinde bırakırsan öylece eğri kalır. Dolayısıyla size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32820, B003331
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَمُوسَى بْنُ حِزَامٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ مَيْسَرَةَ الأَشْجَعِىِّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ ، فَإِنَّ الْمَرْأَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ ، وَإِنَّ أَعْوَجَ شَىْءٍ فِى الضِّلَعِ أَعْلاَهُ ، فَإِنْ ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ ، وَإِنْ تَرَكْتَهُ لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ ، فَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb ve Musa b. Hizâm, onlara Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Meysere el-Eşceî, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasuûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır. Bu kemikte en eğri kısım üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın. Onu kendi hâlinde bırakırsan öylece eğri kalır. Dolayısıyla size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/862
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Meysere b. Ammar el-Eşce'î (Meysere b. Ammar)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu İmran Musa b. Hizam et-Tirmizi (Musa b. Hizam)
Konular:
Kadın, kaburga kemiği gibidir
Kadın, kadınlara iyi davranmak
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, Kadının kaburga kemiğinden yaratılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32822, B003333
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ وَكَّلَ فِى الرَّحِمِ مَلَكًا فَيَقُولُ يَا رَبِّ نُطْفَةٌ ، يَا رَبِّ عَلَقَةٌ ، يَا رَبِّ مُضْغَةٌ ، فَإِذَا أَرَادَ أَنْ يَخْلُقَهَا قَالَ يَا رَبِّ ، أَذَكَرٌ أَمْ يَا رَبِّ أُنْثَى يَا رَبِّ شَقِىٌّ أَمْ سَعِيدٌ فَمَا الرِّزْقُ فَمَا الأَجَلُ فَيُكْتَبُ كَذَلِكَ فِى بَطْنِ أُمِّهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan (Muhammed b. Fadl es-Sedûsî), ona Hammad b. Zeyd (el-Ezdî), ona Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Allah, rahimle ilgili olarak bir melek görevlendirmiştir. Bu melek [ceninin her aşamasında]; 'Ey Rabbim! Bu, bir nutfedir.' 'Ey Rabbim! Bu, rahme tutunan katı bir pıhtıdır.' 'Ey Rabbim! Bu, bir çiğnem ettir.' der. Nihayet Allah, o cenini yaratmayı murat ettiği vakit melek; 'Ya Rabbi! Erkek mi? Ya Rabbi! Kız mı? Ya Rabbi! Bedbaht mı yoksa bahtiyar mı? Rızkı nedir? Eceli nedir?' diye sorar ve daha annesinin karnındayken belirtilen bu hususlar bu şekilde yazıya geçirilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/863
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muaz Ubeydullah b. Ebu Bekir el-Ensarî (Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes b. Malik)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصِ بْنِ غِيَاثٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُرَّةَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُقْتَلُ نَفْسٌ ظُلْمًا إِلاَّ كَانَ عَلَى ابْنِ آدَمَ الأَوَّلِ كِفْلٌ مِنْ دَمِهَا ، لأَنَّهُ أَوَّلُ مَنْ سَنَّ الْقَتْلَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32824, B003335
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصِ بْنِ غِيَاثٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُرَّةَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُقْتَلُ نَفْسٌ ظُلْمًا إِلاَّ كَانَ عَلَى ابْنِ آدَمَ الأَوَّلِ كِفْلٌ مِنْ دَمِهَا ، لأَنَّهُ أَوَّلُ مَنْ سَنَّ الْقَتْلَ » .
Tercemesi:
Abdullah b. Mes'ûd (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Hiçbir nefis zulm ile öldürülmez ki, ille onun kanından (yânî kanının günâhından) birinci Âdem (atanın) oğluna bir pay ayrılır. Çünkü o, öldürme âdetini koyanların birincisidir"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/863
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
6. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Günah, katilin günahının bir misli Kabil'e de yazılır
Sünnet, Çığır açmak, sonrakilerin günahı/sevabı onun üzerinedir
Sünnet, Sünnet-i Seyyie
Yargı, adam öldürmek
قَالَ قَالَ اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الأَرْوَاحُ جُنُودٌ مُجَنَّدَةٌ ، فَمَا تَعَارَفَ مِنْهَا ائْتَلَفَ ، وَمَا تَنَاكَرَ مِنْهَا اخْتَلَفَ » . وَقَالَ يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ بِهَذَا .
Buhârî der ki: Bize Leys, ona Yahya b. Saîd, ona Amra, ona da Âişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ruhlar (farklı mizaçlara sahip olarak ezelde) bir araya getirilmiş topluluklardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşırlar, tanışmayanlar da ayrışırlar."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32825, B003336
Hadis:
قَالَ قَالَ اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الأَرْوَاحُ جُنُودٌ مُجَنَّدَةٌ ، فَمَا تَعَارَفَ مِنْهَا ائْتَلَفَ ، وَمَا تَنَاكَرَ مِنْهَا اخْتَلَفَ » . وَقَالَ يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ بِهَذَا .
Tercemesi:
Buhârî der ki: Bize Leys, ona Yahya b. Saîd, ona Amra, ona da Âişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ruhlar (farklı mizaçlara sahip olarak ezelde) bir araya getirilmiş topluluklardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşırlar, tanışmayanlar da ayrışırlar."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 2, 1/863
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
Konular:
KTB, DOST, DOSTLUK, ARKADAŞLIK
Ruh
Tanışma, ruhların tanışıp kaynaşmaları
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Umâra, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cennete ilk girecek olan zümre, dolunay gibi parlak olacak. Ardından girecek olanlar da gökte en parlak yıldız gibi parıldayacak. Onların küçük veya büyük abdeste çıkma, tükürme ve sümkürme ihtiyaçları olmaz. Tarakları altın, terleri misk, buhurdanlıklarının yakıtı Uluvve ve Uncûc denilen güzel kokulu bir çubuk, eşleri iri ve şahin gözlü dilberlerdir. Onlar bir tek erkeğin, babaları Adem'in suretinde olup boyları altmış ziradır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32809, B003327
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَوَّلَ زُمْرَةٍ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ عَلَى صُورَةِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ عَلَى أَشَدِّ كَوْكَبٍ دُرِّىٍّ فِى السَّمَاءِ إِضَاءَةً ، لاَ يَبُولُونَ وَلاَ يَتَغَوَّطُونَ وَلاَ يَتْفِلُونَ وَلاَ يَمْتَخِطُونَ ، أَمْشَاطُهُمُ الذَّهَبُ ، وَرَشْحُهُمُ الْمِسْكُ ، وَمَجَامِرُهُمُ الأَلُوَّةُ الأَنْجُوجُ عُودُ الطِّيبِ ، وَأَزْوَاجُهُمُ الْحُورُ الْعِينُ ، عَلَى خَلْقِ رَجُلٍ وَاحِدٍ عَلَى صُورَةِ أَبِيهِمْ آدَمَ ، سِتُّونَ ذِرَاعًا فِى السَّمَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Umâra, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cennete ilk girecek olan zümre, dolunay gibi parlak olacak. Ardından girecek olanlar da gökte en parlak yıldız gibi parıldayacak. Onların küçük veya büyük abdeste çıkma, tükürme ve sümkürme ihtiyaçları olmaz. Tarakları altın, terleri misk, buhurdanlıklarının yakıtı Uluvve ve Uncûc denilen güzel kokulu bir çubuk, eşleri iri ve şahin gözlü dilberlerdir. Onlar bir tek erkeğin, babaları Adem'in suretinde olup boyları altmış ziradır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/861
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
CENNET TASVİRLERİ
Cennet,
Cennet, Nimetleri
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ يَعْنِى « لَوْلاَ بَنُو إِسْرَائِيلَ لَمْ يَخْنَزِ اللَّحْمُ ، وَلَوْلاَ حَوَّاءُ لَمْ تَخُنْ أُنْثَى زَوْجَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32818, B003330
Hadis:
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ يَعْنِى « لَوْلاَ بَنُو إِسْرَائِيلَ لَمْ يَخْنَزِ اللَّحْمُ ، وَلَوْلاَ حَوَّاءُ لَمْ تَخُنْ أُنْثَى زَوْجَهَا » .
Tercemesi:
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Mamer (b. Raşid), ona Hemmam (b. Münebbih), ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) benzerini naklettiğini haber vermiştir: "İsrail oğulları olmasaydı et kokmazdı, Havva olmasaydı kadınlar eşlerine hıyanet etmezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/862
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Bişr b. Muhammed es-Sahtiyani (Bişr b. Muhammed)
Konular:
Kadın, Hz. Havva, kadınların hıyaneti,
Yiyecekler, Etin kokması, İsrailoğulları sebebiyle
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32821, B003332
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهْوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ « إِنَّ أَحَدَكُمْ يُجْمَعُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ، ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ، ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ، ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ مَلَكًا بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ ، فَيُكْتَبُ عَمَلُهُ وَأَجَلُهُ وَرِزْقُهُ وَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ ، ثُمَّ يُنْفَخُ فِيهِ الرُّوحُ ، فَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ ، فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ ، فَيَدْخُلُ الْجَنَّةَ ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ ، حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ ، فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُ النَّارَ » .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Hafs (en-Nehaî), ona babası (Hafs b. Ğıyâs en-Nehaî), ona (Süleyman b. Mihrân) el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb (el-Cühenî), ona da Abdullah'ın (b. Mesud) (ra) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Her biriniz, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare Allah ona, kendisine dört şey emrettiği bir melek gönderir. Bu emre uygun olarak melek onun amelini, ecelini, rızkını, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazar. Sonra ona ruh üfler. Şüphesiz kişi, Cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet Cehennem ile kendisi arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cennetliklerin amelini işler. Böylece de Cennet'e gider. Yine kişi, Cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile Cennet arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cehennemlikleirn amelini işler. Böylece de Cehennem'e girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/862
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32823, B003334
Hadis:
حَدَّثَنَا قَيْسُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ أَنَسٍ يَرْفَعُهُ « أَنَّ اللَّهَ يَقُولُ لأَهْوَنِ أَهْلِ النَّارِ عَذَابًا لَوْ أَنَّ لَكَ مَا فِى الأَرْضِ مِنْ شَىْءٍ كُنْتَ تَفْتَدِى بِهِ قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَقَدْ سَأَلْتُكَ مَا هُوَ أَهْوَنُ مِنْ هَذَا وَأَنْتَ فِى صُلْبِ آدَمَ أَنْ لاَ تُشْرِكَ بِى . فَأَبَيْتَ إِلاَّ الشِّرْكَ » .
Tercemesi:
Bize Şu'be, Ebû İmrân el-Cevnî'den; o da Enes'ten tahdîs etti. Enes bu hadîsi Rasûlullah'a yükseltiyor, yânî O'nım şöyle buyurduğunu söylüyordu:
"Allah (kıyamet gününde) cehennemliklerin azâbca en hafifi olan birine:
— Yeryüzünde mal olarak ne varsa hepsi senin olsa, şu azâbdan kurtulmak için onu feda eder mi idin? diye soracaktır.
O da:
— Evet feda ederdim yâ Rabbi, diyecek. Bunun üzerine Allah:
— Fakat sen Âdem atanın sulbünde iken ben senden (şimdi göze aldığın fedâkârlıktan) daha ehven birşey istemiştim ki, bana ortak koşmaman ve nankörlük etmemendi. Fakat sen (dünyâya gelince tevhîdden) çekinip, müşrikliğe yapıştın! diyecektir".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/863
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
5. Kays b. Hafs et-Temîmî (Kays b. Hafs el-Ka'kâ')
Konular:
CEHENNEM TASVİRLERİ
Cehennem,
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, Dereceleri
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32827, B003337
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ سَالِمٌ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ، ثُمَّ ذَكَرَ الدَّجَّالَ ، فَقَالَ « إِنِّى لأُنْذِرُكُمُوهُ ، وَمَا مِنْ نَبِىٍّ إِلاَّ أَنْذَرَهُ قَوْمَهُ ، لَقَدْ أَنْذَرَ نُوحٌ قَوْمَهُ ، وَلَكِنِّى أَقُولُ لَكُمْ فِيهِ قَوْلاً لَمْ يَقُلْهُ نَبِىٌّ لِقَوْمِهِ ، تَعْلَمُونَ أَنَّهُ أَعْوَرُ ، وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِأَعْوَرَ » .
Tercemesi:
ez-Zuhrî şöyle demiştir: Salim şöyle dedi: Ve İbn Ömer (R) de şöyle dedi: Rasûlullah (S) insanlar içinde ayağa kalktı ve Allah'ı lâyık olduğu sıfatlarla övdü. Sonra Deccâl'i zikrederek şöyle buyurdu: "Ben sizi kat'î surette Deccâl'in şerrinden korkuturum. Peygamberlerden hiçbir peygamber hâriç olmamak üzere, muhakkak kendi kavmini (her yalancı) deccâlden korkutup uyarmıştır. Yeminle söylerim ki, Nûh Peygamber de kavmini ondan korkutup uyarmıştır. Lâkin şimdi ben sizlere, onun, hiçbir peygamberin bilsinler diye kavmine söylemediği (toplu ve ayırıcı) bir vasfını söylüyorum: Deccâl şaşıdır (kötü kılavuzdur). Allah ise şaşı değildir (insanları doğru yola irşâd buyurur)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 3, 1/863
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Peygamberler, Hz. Nuh
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32829, B003339
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَجِىءُ نُوحٌ وَأُمَّتُهُ فَيَقُولُ اللَّهُ تَعَالَى هَلْ بَلَّغْتَ فَيَقُولُ نَعَمْ ، أَىْ رَبِّ . فَيَقُولُ لأُمَّتِهِ هَلْ بَلَّغَكُمْ فَيَقُولُونَ لاَ ، مَا جَاءَنَا مِنْ نَبِىٍّ . فَيَقُولُ لِنُوحٍ مَنْ يَشْهَدُ لَكَ فَيَقُولُ مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم وَأُمَّتُهُ ، فَنَشْهَدُ أَنَّهُ قَدْ بَلَّغَ ، وَهْوَ قَوْلُهُ جَلَّ ذِكْرُهُ ( وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ ) وَالْوَسَطُ الْعَدْلُ » .
Tercemesi:
Ebû Saîd (R) şöyle demiştir: Rasûhıllah (S) şöyle buyurdu: "(Kıyamet gününde) Nûh ve ümmeti gelir. Yüce Allah ona: (Emirlerimi ümmetine) tebliğ ettin mi? buyurur. Nûh: Evet ettim ey Rabb'im, der. Bunun üzerine Allah onun ümmetine: Nûh size tebliğ etti mi? buyurur, Nûh 'un ümmeti de: Hayır, bize hiçbir peygamber gelmedi! derler. Bunun üzerine Allah Nûh 'a: Senin tebliğ ettiğine kim şehâdet eder? buyurur. O da: Muhammed ile ümmeti, der. Sonra Mu-hammed'le ümmeti Nuh'un, ümmetine Allah'ın hükümlerini tebliğ ettiğine şehâdet ederiz, derler. İşte bu beyânım zikri ulu olan Allah'ın şu kavlidir: Böylece sizi vasat bir ümmet yapmışızdır, insanlara karşı şâhidler olasınız, bu Peygamber de sizin üzerinize tam bir Şâhid Olsun dîye.." (el-Bakara: 143). "el-Vasat", adaletli demektir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 3, 1/864
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Peygamberler, Hz. Nuh
Şahitlik, Müslümanlar diğer ümmetlere şahitlik edecektir